Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, sağlıkta şiddet dolayısıyla AFSÜ’de çalışan tek hematoloji hekiminin görevinden ayrıldığı belirtildi

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden AFSÜ’deki tek hematoloji hekiminin durumu hakkında açıklama yapıldı. AFSÜ’nün açıklamasında, “Üniversitemizde çalışan tek hematoloji hekimimizin, yaklaşık 4 ay önce ailevi nedenlerle üniversitemizden ayrılması nedeniyle bir süre erişkin hematoloji bölümümüzde hizmette aksama yaşamıştık. Bu süreçte yeni bir hekim arayışına başlamış ve yaptığımız yoğun görüşmeler sonucunda özel sektörde çalışmakta olan Doç. Dr. Mehmet Özen’in 13.06.2022 tarihinde Üniversitemizde göreve başlaması sağlanarak, erişkin hematoloji bölümümüzde yeniden hasta tanı ve tedavisine başlanmıştır. Doç. Dr. Mehmet Özen, göreve başladıktan sonra Hastane Yönetimi ile görüşüp, öncelikli olarak acil, uzun süredir bekleyen hastaların tedavisini sağlamak, hematoloji hastalarının özelliklerinden dolayı hastalara hakim olmak gibi nedenlerle bir süre MHRS üzerinden randevu verilmemesini, poliklinik telefon numarasından başvuran hastalara önceliğine göre kendisinin randevu vereceğini, acil hastaların azalmasından sonra MHRS üzerinden hasta kabulüne devam edeceğini belirtmiştir. Hekimimizin iyi niyetli bu talebi Hastane yönetimi tarafından kabul edilmiş ve Doç. Dr. Mehmet Özen hızlı bir şekilde hasta kabulüne başlamıştır. Göreve başladıktan sonra özverili bir şekilde çalışan, tüm gün hem poliklinik hastalarına, hem klinikte yatan hastalara hem de diğer bölümlerden gelen konsültasyonlara cevap veren, 3-4 aylık hizmet aksamasından dolayı aşırı derecede biriken hastaların mağduriyetini gidermeye gayret eden ve Devlet Hastanesindeki hekimin de ayrılması nedeniyle ildeki tek erişkin hematoloji uzmanı olarak çalışan Doç. Dr. Mehmet Özen, özel muayene sistemi açık olmasına rağmen bu süreçte de poliklinikteki hasta yoğunluğundan dolayı bir tane bile özel hasta muayenesi almamıştır.” denildi.
“ŞİDDET VE TEHDİT İFADELERİ”
AFSÜ’nün açıklamasında, hekime yönelik şiddet ve tehdit hatırlatılarak, “Ancak 20.07.2022 tarihinde bir hasta yakını, gece saat 00:33, 05:14 ve saat 06:18’de hastanenin belirtilen telefonlarını randevu için aradığını, ancak bölüme ulaşamadığını CİMER’e iletmiş ve bu nedenle yine CİMER üzerinden bölümdeki sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ve tehdit içeren ifadeler kullanmıştır.
CİMER’de yer alan bu ifadelerin SABİM tarafından hekimimize ve hastane yönetimine ‘Sağlık çalışanına tehdit/şiddet’ koduyla bildirilmesinden sonra Doç. Dr. Mehmet Özen, geldiğinden beri yoğun bir şekilde çalışarak hastaları muayene ettiğini, hasta yoğunluğundan dolayı geç vakitlere kadar hastanede kaldığını, daha önce çalıştığı hastanelerde hiçbir hastası ile sorun yaşamadığını ve tehdit almadığını, bu tehdit nedeniyle moralinin çok bozulduğunu çalışmak istemediğini, yakın tarihlerde Konya’da bir hekimin bir hasta yakını tarafından öldürüldüğünü, kendisinin de başına böyle bir durumun gelebileceğinden endişe ettiğini belirtmiştir.” ifadelerine yer verildi.
“İKNA ÇABALARI YETERLİ OLMADI”
Konu hakkında İl Emniyet Müdürlüğü’ne bilgi verildiği, Cumhuriyet Savcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğu belirtilen açıklamada, “Hekimimiz ile hem hastane yönetimi hem de bizzat rektörümüz görüşerek her türlü güvenlik önleminin alınacağı, kişi hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı, gerekirse bir süre izine çıkabileceği söylenmiş, ayrılması durumunda ilimizdeki diğer hastaların tekrar mağdur olacağı belirtilmiş ancak her türlü ikna çabaları ve güvenlik önlemi çalışmalarına rağmen Doç. Dr. Mehmet Özen tekrar özel sektöre dönmek üzere istifa dilekçesini vererek ilimizden ayrılmıştır. Bir akıl tutulması olarak kabul ettiğimiz sağlık çalışanlarına şiddetin getirdiği bu sonuç hem üniversitemizin hekimsiz kalmasına neden olmuş, hem de tek bir kişinin giriştiği eylem sonucu ilimizdeki tüm diğer hastaların tekrar mağduriyet yaşamasına neden olmuştur. Bir hasta/hasta yakını tarafından hekimimize yapılan bu şiddet tehdidi nedeniyle, halkımızın bu konudaki dikkatinin çekilmesi, konunun paydaşları ve siyasiler tarafından halkımızın bilinçlendirilmesi, sonuçlarının hem şiddet/tehdit uygulayan kişiye hem de dolaylı olarak halkımıza olumsuz yansımıştır.” denildi.
>> Burak AYDIN’ın Haberi