Serteser: Yeşil ekonomiye geçişi destekliyoruz

Serteser: Yeşil ekonomiye geçişi destekliyoruz

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, dünyanın ‘Yeşil ekonomiye’ geçiş sürecini desteklediklerini ve gelecek için bu sürece tüm kuruluşları destek olmaya davet ettiklerini belirtti

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, ATSO Meclisi’nin 2022 yılı Ağustos ayı olağan toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi.
“BÜYÜK ZAFERİ IŞIKLANDIRMA İLE KUTLUYORUZ”
Hüsnü Serteser, Büyük Taarruz ve Büyük Zafer’in 100. yıldönümü dolayısıyla yoğun bir hafta yaşandığını kaydetti. Serteser, “Büyük Taarruz ve Büyük Zafer’in 100. yıldönümü’nde başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devlet büyüklerimiz ilimize teşrif etti ve edecekler. Sayın Cumhurbaşkanımız’a, siyasi partilerimizin Sayın Genel Başkanları’na, Bakanlarımız’a ve ilimizi yalnız bırakmayan kurum ve kuruluş temsilcilerine çok teşekkür ediyorum. ATSO olarak biz de yılbaşından itibaren Büyük Taarruz ve Büyük Zafer’in 100. yıldönümü coşkusuna ortak olduk. Mart ayında bir basın açıklaması ve anma konseri, Mayıs ayında şehitlikler ve Kocatepe ziyareti, Haziran ayında TOBB Başkanımız Sayın M. RifatHisarcıklıoğlu ve Anıtkabir ziyaretleri düzenledik. Bu yıla özgü etkinliklerimiz 2023 başına kadar sürecek. Dünyanın en yeşil binası seçilen hizmet binamız, artık ilimizin her alanda tanıtılmasına da katkı sağlayacak. Binamızın dış cephesinde tamamladığımız ışıklandırma sistemi ile hem Büyük Taarruz ve Büyük Zafer’in 100. yıldönümünü kutlayacağız; hem de önemli gün ve haftalarda dikkat çekici mesajlar vereceğiz. Meclis toplantımızın ardından bu güzel ışıklandırmayı inceleyebilirsiniz.” ifadelerine yer verdi.
“DÜNYADA EKONOMİ SÜRECİ YAVAŞLIYOR”
“Küresel bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla üç boyutlu genel bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bu noktada ilk olarak dünyamız, ikinci olarak ülkemiz ve son olarak da ilimiz özelinde bazı tespitlerimizi sizlerle paylaşacağım.” diyen Serteser, “Son 2 yıllık süreçte pandeminin etkisiyle tüm sektörler etkilenmişti. Özellikle 2021’in sonunda tüm dünyayı etkileyen ve 2022’nin ilk yarısıyla birlikte şiddetlenen Ukrayna–Rusya savaşı, emtia fiyatları başta olmak üzere tüm ülkelerin etkilendiği bir enflasyonist süreci başlatmıştır. Enflasyon nedeniyle ‘bozuk tedarik zincirlerinden ve tarihsel olarak sıkı işgücü piyasalarından kaynaklanan maliyet baskıları’ üretim sektörü başta olmak üzere tüm dünya hane halklarını etkilemiştir. ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin yaygınlaşan sıkı para politikaları, 2022 yılında tüm dünyanın önceki yıllara göre ekonomik olarak daha durgunlaştığı ve yavaşladığı bir süreci göstermektedir. Örneğin 2022 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre dünya ihracatı yüzde 16,33 artarken, dünya ithalatı ise 19,65 oranında artmıştır. Bu süreç gelişmiş ekonomiler kadar gelişmekte olan ekonomileri de etkileyecektir. Aslında bu durumu ‘istikrarsızlaştırıcı enflasyon’ ve de ‘küresel ekonomik toparlanmanın yavaşladığı’ bir süreç olarak da açıklayabiliriz. Özellikle göç hareketleri ve kuraklık gibi zor iklim koşulları ile uzun süredir yüksek seyreden gıda ve emtia fiyatları ekonomik ve sosyal etkileri bakımından izlenmesi gereken önemli unsurlardan bazılarıdır. Çünkü Ukrayna’daki savaşın Avrupa’nın Rusya’dan sağladığı gaz arzını tamamen sona erdirmesi de dâhil olmak üzere önümüzdeki dönemde bazı risklerin ana hatlarını görebiliyoruz; yükselen fiyatlar yaygın gıda güvensizliğine ve toplumsal huzursuzluğa neden olabilecek; jeopolitik parçalanmalar ise küresel ticareti ve işbirliğini engelleyebilecektir.” dedi.
“BÜYÜMENİN TEŞVİK EDİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Yenilenen COVID-19 salgınları ve karantinaların, Çin’in büyümesini daha da bastırmakla tehdit etmesi, tüm dünya ekonomisinin resesyon riskini göstereceğini aktaran Serteser, “Özellikle ABD ve Avrupa bölgesinin ve de dünyanın diğer ekonomilerinin 2023 yılında sıfıra yakın bir büyüme rakamları göstermesi şaşırtıcı olmayacaktır. Bu riskler, bizi yeni yaklaşımlara yönlendiriyor. Dünyanın ‘yeşil ekonomiye’ geçiş sürecini destekliyor ve geleceğimiz için bu sürece tüm kuruluşları destek olmaya davet ediyoruz. Türkiye ise yüksek bir enflasyonist süreç altındadır. Her ne kadar Türkiye’nin büyüme oranlarında düşüş beklenmiş olsa da diğer gelişmiş ülkelerden farklı olarak Türkiye’nin tüketim eğiliminin yüksek olduğunu biliyoruz. İlave olarak dinamik piyasa yapısı nedeniyle büyümedeki azalmanın etkilerinin minimum düzeyde olmasını bekliyoruz. Bunun yanında ekonomik göstergelerin oynak yapısındaki azalmayı önemsiyor ve istikrarlı ekonomik politikaların devamını beklediğimizi vurguluyoruz. Türkiye’nin bir önceki döneme göre işsizlik oranlarının az da olsa azalış göstermesi piyasanın geleceği konusundaki beklentilerimizi iyileştirmektedir. Ancak bir önceki yılın aynı dönemine göre cari işlemler açığındaki artış ve sanayi üretim endeksindeki azalma ise olumsuz göstergeler olarak dikkat çekmektedir. Geçen hafta içerisinde yapılan 100 baz puanlık politika faiz indiriminin durgunluk beklenen 2022 yılı dikkate alınarak yapıldığını ve büyümenin teşvik edilmesinin amaçlandığını düşünüyoruz.” diye konuştu.
“İKİ ÜNİVERSİTEDE KONTENJANLAR AZAMİ DOLULUK ORANINDA”
Makro ekonomik dengelerin göz ardı edilmemesini de önemsediklerini ifade eden Serteser, “Sanayi üretim endeksi bir önceki yıl Haziran 2021 sonu itibariyle yüzde 23,9 iken Haziran 2022’de yüzde 8,5 olarak gerçekleşmiştir. Cari işlemler açığında da 2021 yılında 13 milyar dolardan 2022 yılında 32 milyar dolar seviyesine artış keskin bir artış olmuştur. Tüm bunların yanında işletmelerin kredilere erişimde ciddi sorunları olduğunu görüyor ve bunları giderilmesi konusunda bir an önce adımların atılmasını bekliyoruz. İlimiz açısından ise genel bir değerlendirme yaptığımızda; 2022-2023 eğitim öğretim döneminde AKÜ ve AFSÜ üniversitelerimize 9.082 öğrenci yerleşmiştir. Özellikle geçen yıllarda bazı bölümlerde öğrenci sayıları önemli derecede azalmıştı. Bu yıl tüm kontenjanların azami doluluk oranlarını yakalamış olması bizleri mutlu etmiştir. Tüm öğrencilerimize ‘hoş geldiniz’ diyoruz. Üniversitelerimizden üniversite-sanayi işbirliğine daha fazla odaklanmalarını beklediğimizi vurgulayabiliriz. Yönetimi Milli Eğitim Müdürlüğü ile Odamız’da olan Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi de üniversite yerleştirme sonuçlarına göre başarı kazanmıştır. 40 öğrencimiz, üniversitelerde alanları ile ilgili bölümlere girmeyi başarmıştır. Ayrıca okulumuzun, Liselere Geçiş Sistemi’nde de sınav sonuçları ve not ortalaması puanları kontenjanlarının tamamı dolmuştur. Öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi, velilerimizi ve okul idaresini kutluyorum.” şeklinde konuştu.
“SON 10 YILDA AFYON’UN İHRACAATI YÜZDE 16 ARTTI”
Serteser değerlendirmesine şu sözlerle devam etti: “2019 yılında UNESCO’nun gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmiştik. 2022 itibariyle 37 turizm işletme belgeli, 195 belediye belgeli toplamda 232 termal turizm tesisiyle hizmet veren ilimiz toplamda 27.501 yatak kapasitesine ulaşmıştır. Bunlardan 8.186’sı Turizm Belgeli işletmelerdir. Pandemiden önce ilimize gelen yerli ve yabancı turist sayısı 1 milyonu yakalamıştı. Ancak pandemiyle birlikte bu sayı yüzde 37 azalmıştı. 2021 ile birlikte tekrar ilimize giriş yapan kişi sayısı 1 milyonu geçmiştir. Bu sayıyı çok daha iyi seviyelere çıkaracağımızı düşünüyor ve çok daha organize etkinlikler yapan bir şehir olmayı hayal ediyoruz. Afyonkarahisarımız için diğer önemli gücümüz üretim altyapımızdır. Ancak bazı sorunlarımızın olduğu da bir gerçektir. Örneğin son 10 yılda ihracatımız yaklaşık yüzde 16 artış gösterirken; Türkiye’nin toplam ihracatından aldığımız pay oldukça düşük kalmakta ve 10 yıldır çok değişmemektedir. Bunun temel nedenlerinden birisi ilimizin ihracatının yüzde 65’i madencilik sektörümüze dayanmaktadır. Hâlbuki ilimizde diğer ürün imalatlarında da oldukça iyi bir noktadayız; fakat henüz bunların rakamlara yansımadığını görüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız hız kanacaktır.İthalatımız ise birçok ilin aksine son 10 yılda yüzde 11 civarında azalmıştır. TR 33 bölgesi illeri arasında ithalatı azalan tek iliz. Dolayısıyla ilimizde üretime, teknolojiye ve katma değerli ürün ihracatına, hizmet alanında olduğu gibi ağırlık vermeliyiz.”
“BİRÇOK YENİ ÜRÜNDE İHRACAATIN ÖNÜNÜ AÇTIK”
ATSO olarak ilkleri yapmaya, birçok yeni üründe ihracatın önünü açmaya ve tüm üyelerin yeniliklerinde yanlarında olduklarının bilinmesini isteyen Serteser şöyle konuştu: “Bu noktada bir hatırlatma yapmak isterim. Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenecek ‘SIAL PARİS 2022 (Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı)” ziyareti çerçevesinde Odamız tarafından 14-18 Ekim 2022 tarihlerini kapsayan bir iş seyahati organizasyonu yapılacaktır. Destekten yararlanmak için en az 10 işletmenin programa katılması gerekmektedir. Fuar’a katılmak isteyen üyelerimiz, AR-GE ve Dış İlişkiler Birimimiz ile iletişime geçerlerse ayrıntılı bilgi edineceklerdir. Bize son yapılan oylamada destek veren üyelerimize ATSO’nun İscehisar Temsilciliği’nin de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Büyüyen ve gelişen Afyonkarahisarımız’ın mermer alanında öncü olan ilçesi İscehisar’daki üyelerimizle daha yakından temas kuracağımız Temsilciliğimiz’in yararlı olacağına gönülden inanıyorum. İscehisar Temsilciliğimiz’in açılmasında bizlere her zaman olduğu gibi destek veren TOBB Başkanımız Sayın M. RifatHisarcıklıoğlu’na teşekkür ediyorum. Bu vesile ile, İscehisar Mermer İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde geçen hafta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’ın katılımıyla yeni tesisini açan Karamehmet firmasını da kutluyor; ortaklarına, yöneticilerine ve çalışanlarına başarılar diliyorum.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM