Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’u vefat yıldönümünde rahmet ve şükranla andığını açıkladı. Arslan, “27 Aralık 1936’da vefat eden Akif’i esasen o gün millet kalbine gömmüştür” dedi

Mustafa Arslan, büyük insanların ait oldukları toplumun zihin ve ruh dünyalarını şekillendirmede etkin rol üstlendiklerini ifade etti.
“ERSOY DÜNYA EDEBİYATINDA ENDER GÖRÜLECEK ŞAHSİYET”
Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 86. yılında yenilenen bir bilinçle anlaşılıp anıldığını belirten Arslan, “İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy, millî benlik ve kimliğimizin inşasında tarihî önemde olağanüstü gayret göstermiş bir fikir ve hareket adamıdır. Mehmet Akif, yediden yetmişe bütün milletin seferber olduğu İstiklal Harbi’nde başından sonuna kadar şiirleriyle, konuşmalarıyla millî ruhu canlı, diri tutarak başta askerlerimiz olmak üzere bütün millete umut, cesaret, heyecan, inanç aşılamıştır. O en karanlık zamanlarda milletimize yönünü gösteren kutup yıldızı, çalkantılı dönemlerde bize yol gösteren deniz feneri olmuştur. Şiirleri, inancını, acısını, heyecanını ruhunda duyduğu milletimizin hissiyatını yüksek düzeyli estetik ve coşkulu söyleyişle muhteşem bir şekilde yansıtmıştır. Büyük bir edebi ustalıkla millî duyguları millet ruhumuzun kalbine yerleştirme hususiyetiyle sadece bizde değil, bütün dünya edebiyat ve düşünce hayatında benzeri ender görülebilecek müstesna şahsiyettir.” dedi.
“86 YIL ÖNCE MİLLET AKİF’İ KALBİNE GÖMDÜ”
Mehmet Akif Ersoy’un istiklal ve vatan şairi olmasının yanı sıra, dinî ilimler ve modern bilimler alanında da kendisini çok iyi yetiştirmiş bir entelektüel olduğunu dile getiren Arslan, “Mehmet Akif Ersoy, sağlam karakteri, olgun şahsiyetiyle milletimizin gönlünde taht kurmuş; ahlakı, mücadelesi, fedakârlığı ile örnek bir hayat sergilemiştir. İnanmanın, azmin, güzel ahlakın, çalışmanın timsali olarak müşahhaslaştırıp modelleştirdiği Asım üzerinden, insanımıza geleceğin ufuklarına maddi ve manevi kalkınmayla ulaşmamız gerektiğini öğütlemiştir. Dönemin ideolojik, siyasi konjonktürünün zorlamasıyla bir süre Mısır’da yaşayan Mehmet Akif Ersoy, hastalığının ilerlemesi üzerine tekrar döndüğü İstanbul’da 27 Aralık 1936’da vefat etmiştir. Kimsesizliğin sessizliğinde vefat eden iman ve istiklal şairini, kükremiş sel gibi bendini yıkıp geçen millet omuzlayarak, ucu bucağı görülmeyen muazzam bir merasimle defnetmiştir. Esasen o gün millet Akif’i kalbine gömmüştür. Ve o gün Akif’le edebi ifadesini bulan değerlerin veraset ve emanetini millet ebediyen omuzlarına almıştır.”
“AKİF’İN GERÇEK MİRASI OLAN ASIM’IN NESLİ İNANCI YAŞAYACAK”
Mustafa Arslan sözlerini şöyle tamamladı: “İman, ilim, azim, istiklâl, eğitim, çalışma gibi, bizi biz yapan birçok erdem ve kavram, Akif’in gerçek mirası olarak, ‘Asım’ın Nesli’ olarak ifade ettiği bizlerin inancı ve gayretiyle yaşayacak, yaşamaya devam edecektir. Eğitim-Bir-Sen olarak, İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u, vefatının 86. yılında, ondan tevarüs edip güncelleyerek canlı kıldığımız şuurla, şükranla, rahmetle anıyoruz.”