“Deprem bölgesindeki göç geçici olmalı”

“Deprem bölgesindeki göç geçici olmalı”

DEVA Partisi İl Başkanı Kadir Daylık, deprem bölgesinde büyük bir göç yaşandığını, bu göçün geçici olması gerektiğini,
vatandaşların doğup büyüdükleri topraklara bir an önce dönmeleri için acil tedbirlere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti

 

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Kadir Daylık, Kahramanmaraşlı depremlerin neden olduğu yıkımların ardından deprem bölgesindeki gözlemlerini aktardı.
“BİR KERE DAHA BAŞIMIZ SAĞ OLSUN”
“6 Şubat tarihinden bu yana ciğerimiz yanıyor. Milletçe basımız sag olsun. Çok büyük acılar yasadık ve yasamaya devam ediyoruz.” diyen Daylık, “Bir baba olarak, bir evlat olarak, bir eş olarak bu acıları yüreğimizde hissediyoruz. Deprem bölgesinde acının tarifi yok. İçimiz yanıyor kahroluyoruz. Deprem bölgesinde çok acı hikâyelere tanıklık ettik. Ülkece büyük acılar yaşıyoruz. Ve bu acı felaketi yasamaya devam ediyoruz. Hâlâ enkaz başında sevdiklerine kavuşmayı bekleyen kardeşlerimiz var. Hâlâ enkaz altındaki eşine, kardeşine, annesine, babasına, akrabasına ulaşmaya çalışan bir sürü insan var. Anlatmaya kelimelerimiz yetmiyor. Ne söylesek boştur. Yüreğimizin sızısını çok derinlerde hissediyoruz. Bir kere daha başımız sağ olsun.” ifadelerine yer verdi.
“DEPREM YARALARINI SARMAYA ÇALIŞANLARA MİNNET BORÇLUYUZ”
Büyük felaketin üzerinden iki haftalık bir sürecin geçtiğini belirten Daylık şu ifadelerie kullandı: “Felaketin ilk gününden itibaren Afyon’un hayırsever insanların yardımlarına birlikteliklerine şahitlik ettik. İlimizde âdete seferberlik halinde nasıl yardım yapabiliriz, nasıl acılı ailelerin yanında olabiliriz diye çırpınan, mesai harcanan kamu kuruluşları, kamu çalışanları, Valiliğimiz, kaymakamlarımız, siyasi partiler, oda temsilcilerimiz ve hemşerilerimiz çok kıymetli fedakârlıklar yaptılar. Maddi manevi destekler verdiler. İlimizin her bir köşesinden yardım elini uzatan deprem bölgesine koşan uykusuz gözlerle direksiyon sallayan şoför arkadaşlarımız, dostlarımız oldu. Maddi bir destek beklemeden adeta seferber olundu. İlimizden, bölgemizden deprem bölgesine koşan gönüllülerimiz, öğrenci kardeşlerimiz sivil toplum kuruluşlarımız, kamu görevlilerimiz ve gönüllü hemşerilerimiz sahada canlarını dişlerine takarak çalıştılar ve çalışmaya devam ediyorlar. Herkes karınca misali bu büyük enkazın bir ucundan tutup kaldırmaya çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Bu çabanın, bu çalışmanın bir parçası olan herkese minnet ve şükran borçluyuz. Bu çalışmalara katkı veren, çalışmaların içinde olan herkes den Allah razı olsun.”
“ALTILI MASA TEMSİLCİSİ İL BAŞKANLARI OLARAK BÖLGEYE GİTTİK”
Daylık sözlerine şöyle devam etti: “Geçtiğimiz hafta depremden en çok etkilenen şehirlere, altılı masa temsilcisi il başkanlarımız ile yaptığımız görüşmeler neticesinde birlikte gitme kararı aldık. İlimizden giden yardımları hem yerinde incelemek, hem de depremzede kardeşlerimizin, büyüklerimiz acılarını paylaşmak için deprem bölgesinde en çok hasar gören il ilçe ve köyleri ziyaret etmek istedik. Parti teşkilatımızdan ziyaretlerimiz olsa da parti dışında bu birliktelik memleketimiz için ülkemiz için şarttı. Bu birlik ve beraberlik ülkemiz için önemliydi. Bizlerde bunu yaptık ve deprem bölgesinde incelemelerde bulunduk. Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan, Genel Başkan Yardımcılarımızla beraber, genel merkez yönetim kurulu üyelerimizle depremin başından itibaren deprem bölgesinde olmalarına rağmen il teşkilatımızı temsilen bizde birliktelik adına sahada olmak istedik. İnanın yürek dayanmaz bunca acıya bunca yaşanana.”
“VATANDAŞ DEPREM BÖLGESİNDE MUCİZEYE MAHKÛM HALDE”
Vatandaşların deprem bölgesinde adeta mucizeye mahkûm hale geldiğini ifade eden Daylık şunları kaydetti: “Depremde sağ olarak kurtulan DEVA Partisi Kahramanmaraş İl Başkanımız Dr. İrfan Karatutlu’yu şehirde ziyaret ettik. İl Başkanımız, ‘Allah halkımızın ayağına taş değdirmesin. Milletimiz seferberliği bizlere güç verdi. Ben bunu Milli Mücadele olarak görüyorum. Depremden hemen sonra kendimizi dışarı atar atmaz Kahramanmaraş İl Başkan Yardımcılarımızdan, Kadın Politikaları Başkanımızı aradım ulaşamadım. En yakın teşkilat mensubumuz o idi. İkamet ettiğimiz evimizin yakınında ikamet ediyordu kendisini de dışarıda gördükten sonra aracımızda bulunan alet edevat ne varsa enkazda kalan vatandaşlarımıza müdahale etmek istedik ve bu sayede birçok kişiyi enkazdan çıkarabildik. Olay yerine ekipler çok daha hızlı ulaşabilselerdi can kaybı bu kadar yaşanmazdı. İnsan gücü çok daha fazla olsaydı bu kadar kayıp olmazdı. Ben tıp doktoruyum. Müdehalede ilk 9 saat çok önemli. Ancak 4-5 kişi ekipler halinde enkazların ucundan tutarak o saatte molozları atabilseydik çok daha başarılı olabilirdik. İnsan gücünün yetersizliği maalesef istenilen sonuçları vermedi. İş makinalarının da geç gelmesi çok fazla can kayıplarının yaşanmasına neden oldu.’ dedi. Kaybettiğiniz yakınınız var mı diye sorduğumda İrfan Bey, ‘Depremde anneniz babanız ve çocuklarınız yaşıyorsa kaybınız yoktur. Fakat ben depremde teyzemi, halamı ve kuzenlerimi kaybettim. Buralarda birinci derece akrabalarınız yaşıyorsa kaybınız yok demektir. Artık genel kanı Kahramanmaraş’ta bu. Hatay’da manzaranın farkı yoktu. Genel Başkan Yardımcımız eski Adalet Bakanımız Sadullah Beyin, apartmanını Hatay’da gördük. Yerle bir olmuş. İş makineleri ancak dördüncü gün enkazda çalışmaya başlamış. İş makinaları üçüncü günün sonunda ancak yakınlarının cansız bedenlerine ulaşabilmiş. Sadullah beyi Hatay’da görmedik fakat anlatılanlarla, Sadullah bey için en zoru, kendi elleriyle son görevini yerine getirmiş.’ Tüm bu şehirlerde bildiğimiz bilmediğimiz hikâyelerin çoğu böyle. Sadullah Beyin hikâyesi, İrfan Beyin hikâyesi herkesin ortak hikâyesi. Sadece buraya bakarak gördüğümüz tablo her şeyi özetliyor bize. Öyle bir şey olmuş ki, yıkım istisna olacakken, yıkım her yerde. Ölüm istisna olacakken, ölüm her yerdedir. Kurtarmak kural olacakken, kurtulanlara ‘mucize’ gözüyle bakılıyor. Vatandaşımız deprem bölgesinde adeta mucizeye mahkûm hale gelmiş.”
“MİLLET OLARAK BİRLİĞİMİZİ ASLA BOZMAYACAĞIZ”
Daylık sözlerini şöyle tamamladı: “Millet olarak omuz omuza vereceğiz. Birlik beraberliğimizi asla bozmayacağız. Deprem bölgesinde yaşananlar bunlar, deprem bölgesinde televizyon ekranlarına ve cep telefonu ekranların da göründüğü gibi küçük, anlatılamayacak kadar büyük bir mesele. Oraları görmeden kimse yorum yapamaz. Bu bilinçle bizlerin milli mücadele ruhu ile hareket etmesi gerekiyor. Hataylı, Kahramanmaraşlı, Adıyamanlı ve diğer il ve ilçe vatandaşlarımıza sahip çıkmamız ve onların şehirlerini ilçelerini köylerini terk etmemelerini sağlamamız gerekiyor. Bu topraklar kolay kazanılmadı adeta milli şuurla çadırı olmayana çadır, çadırı olana konteynır, konteynırı olana ev verilmesi gerekiyor biran önce. Oralarda şuan için, çadır, soba ve odun birinci öncelikli konu. Hava geceleri gerçekten çok soğuk ve ayrıca şuan deprem bölgesinde büyük bir göç yaşanıyor. Bu göçün gerçekten geçici olması gerekiyor. Vatandaşlarımızın doğup büyüdükleri topraklara bir an önce dönmeleri için acil tedbirler alınması gerekiyor. Özellikle gençler büyük illere taşındıktan sonra yeniden buralara dönmek konusunda isteksiz olabilirler. Onların doğdukları topraklarda yeniden yaşam kurabilmelerini sağlamak için çok ciddi hazırlıklar, özel programlar gerekiyor. Teşvik ve istihdam imkânları gerekiyor. Ülkemizin önünde artık yıllarca sürecek çok önemli çalışma alanı var. Depremin hem fiziksel hem sosyal ve ekonomik yaralarını sarmak uzun sürecek, öyle görünüyor. Hep beraber çalışacağız. Millet olarak omuz omuza vereceğiz. Birlik beraberliğimizi asla bozmayacağız.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM