İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun, son zamların ardından Zafer Meydanına kanayan ekonomik yaraya dikkat çekmek için Karakaçan’la geldiklerini söyledi. Olgun, “Üç maymunu oynayanların artık bir şeyleri görüp duyması gerekiyor” dedi

İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun, İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, Merkez İlçe Başkanı İzzet Köken ve partililer Zafer Meydanı’nda dün sabah basın açıklaması gerçekleştirdiler. “ZAMLAR ALTINDA CİNNET HALİ YAŞADIĞIMIZ BİR DÖNEMDEYİZ” Zafer Meydanı’nda İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun ve partililerle birlikte basın açıklaması yapan İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, Türkiye ve Afyonkarahisar’ın etkilendiği, son zamanlarda gerçek anlamda 85 milyonun yaşantısının kısıtlanmasına neden olan ağır şartların derinden hissedildiğini söyledi. Mısırlıoğlu, “Zor ekonomik şartları derinden yaşadğıımız bugünlerde milletin sorunlarını bir nebze olsun duymak, sağır kulaklara duyurmak için dertlerini dillendiremeyen hemşehrilerimizin derdini dile getirmek ve toplumun gür sesi olmak için Afyonkarahisar Milletvekilimiz, Afyonkarahisar sevdalısı, Av. Hakan Şeref Olgun’la yaşananlar üzerine bir değerlendirme toplantısı düzenlemek istedik. Ülkemizin gündemi gerçekten çok ağır ve zor şartlarda gitmektedir. Akaryakıt başta olmak üzere iğneden ipliğe yağmur gibi zam yağdığı seçimin üzerinden henüz iki ay geçmişken yüzde 80’e varan akaryakıt zamlarının altında artık vatandaşımızı cinnet hali yaşadığı bir dönemdeyiz. Hep birlikte bunun sorunlarını Zafer Meydanı’nda Sayın Milletvekilimizin Afyonkarahisarlılar adına Mecliste yapmış olduğu ve bu ekonomik gündeme, ağır şartlara dair çalışmalarla ilgili kısaca bir bilgilendirme yapacağız. Sözü Sayın milletvekilimize sözü bırakıyorum.” dedi. “DEĞİŞİK ŞEKİLDE HÜKÜMETİN SORUNA DİKKATİNİ ÇEKMEK İSTEDİK” İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun, özellikle seçimlerden sonra ülkede yoğun bir ekonomik krizin hüküm sürdüğünü ifade etti. Olgun, “Afyon’un milletvekili olarak seçimlerden bu yana Afyon’umuzun her tarafını gezmeye ulaşmaya çalışıyorum. Orada gördüğüm, duyduğum şeyleri de milletimizle paylaşmaya en azından değişik şekillerde ortaya koyarak belki hükümetin bir nebze dikkatini çekeriz diye düşünüyorum. Zafer Meydanı’nda toplanmamızın amacı ülkemizdeki ekonomik boğazın hangi seviyelere ulaştığını gözler önüne sermektir. Biliyorum ki herkesim, her hane bu ekonomik krizi farklı şekillerde hissediyor. Ancak ne yazıktır ki iktidar tüm bu sorunlara gözünü yumuyor, kulağını tıkıyor. Vatandaşın içler acısı halini görmezden gelen, zam üstüne zam bindirerek, vergilerle vatandaşı ezen bir iktidarla karşı karşıyayız. Hepinizin bildiği gibi akaryakıta giren son zamlardan sonra insanlar araçlarına binerken kara kara düşünmeye başladılar. Binek otomobiller günümüzde temel ihtiyaç olsa da iktidarın zam politikası yüzünden artık lüks oldu. Hadi binek otomobilleri geçtik de çiftçinin, üreticinin, tüccarın en temel üretim kaynağı olan akaryakıt fiyatları, ekonomik ekonomi çarkını durma noktasına getirdi.” ifadelerini kullandı. “KARAKAÇAN’IN MALİYETİDE MAZOT GİDERİYLE YARIŞIR DURUMDA” “Bugün Karakaçan yani değişik isimleriyle merkep, eşek olarak adlandırılan binek hayvanımızla kent merkezinde dolaştık. Akaryakıt zammına dikkat çekmek isterken bir baktık Karakaçan’ın maliyeti de şu anda mazot gideriyle yarışır durumda.” diyen Olgun, “Burada gördüğünüz Karakaçan’ın bir günlük yem ve yiyecek masrafı neredeyse arabanın kullandığı mazota eş değer eder var. Arpa, buğday, saman fiyatları, eşek beslemeyi bile zorlaştırıyor. Çiftçimiz para kazanamazken, arpa, buğday, saman gibi ürünleri bile üretip, değerini de satamazken, hükümet de çözümü ithalatta alıyor.” ifadelerini kullandı. “TMO GENEL MÜDÜRÜNDEN ÖNEMLİ RİCAM AYNI AÇIKLAMAYI BİZLE İLÇELERDE DE YAPSIN” TMO’nun randevu krizi yaratarak çiftçiyi çileden çıkarıp zarar ettirdiğini ileri süren Olgun, “Dünyada tarım ülkesi olarak parmakla gösterilirken nasıl oldu da bu hale geldik biz? Üç tarafımız denizle kaplı, verimli toprakları üreten insanları olan bir ülkeydik. Şimdi ürettiğimizi zamanında ve değerinde satamıyor, tarımsal ekonominin dışa bağımlı hale gelmesini sadece seyrediyoruz. Çiftçimizin sesini duyan olmadığı gibi satın alınmış medya organları yüzünden yalnızca belli başlı mecralarda bizler bu konuları direk ülkemizde AKP iktidarıyla birlikte ne yazık ki yaygın bir değersizleştirme politikası hâkim olmaya başladı. Bu hükümet eliyle tüm kıymetlerimiz değersizleştirilmeye başlandı. Çiftçinin hasadı da böyle değersiz hale geldi. Üretici zarar etmeye başladı. Piyasada değerini bulamayan mallar Toprak Mahsulleri Ofisi’ne satılmak isteniyor. Ancak onlar da yeterli depo olmadığı gerekçesiyle çiftçiye randevu vermiyor. TMO Genel Müdürü Basın Bayramı’nda sanki basın kutlamalarına katılıyormuş gibi basın mensuplarına konuşma yaptı, açıklamalarda bulundu. Ben aynı Genel Müdürden Sultandağı TMO, Sandıklı TMO, Çay TMO’ne gelerek bizlerinde bulunduğu bir ortamda açıklama yapmasını önemli rica ediyorum. Bu işler böyle. Vatandaşı kandırmakla olmuyor. Hadi çiftçi mahsulünü sattı diyelim. Bu kez parasını günler sonra alabiliyor. Hükümet eliyle üreteme, çalışamaz hale getirilen kesim yine aynı hükümet eliyle borçlandırılıyor. Borcunu ödeyemez hale getiriliyor.” diye konuştu. “BİRİLERİNE VERGİ YÜKLENECEKSE BU ZENGİN KESİM OLMALI” “Ülkemizdeki gelen ekonomik durumu değerlendirecek olursak vatandaşın sırtına daha fazla vergi yükleyerek krizin üstesinden gelmeye çalışan bir hükümet görüyoruz.” ifadelerini kullanan Olgun, “Eskiden zengin, orta direk ve fakir kesim vardı. Orta direk diye adlandırılan kesim yerinde sayıyordu. Şimdi artık ne yazık ki orta direk diye bir şey kalmadı. Rahmetli Turgut Özal’ın kemikleri sızlıyor. Nüfusun büyük bir çoğunluğu fakirleşirken, zenginlerde arasındaki fark da iyice açıldı. Bir ülkede bu denli toplumsal dengesizlik varken devletçilik ilkesi gereği hükümetin üreticiyi, çiftçiyi desteklemesi eğer birilerine ekstra vergi yükleyecekse o da zengin kesim olması gerekir. Binbir zahmetle üretim yapan, iklimsel değişimlerden, doğal afetlerden kolayca etkilenebilen çoğu zaman emeğinin karşılığı bile alamayan çiftçiye tam da hasat zamanı akaryakıt zammıyla mı destek olacaklar? Biz Zafer Meydanına kanayan ekonomik yaramıza dikkat çekmek için Karakaçan’la geldik. Üç maymunu oynayanların artık bir şeyleri görüp duyması lazımdır. Kendilerine her mikrofon uzatıldığında sümen altı etmeye çalıştıkları gerçeklerle yüzleşmeleri lazım. El birliğiyle bozdukları düzeni yeniden sağlamaları gerek. Çiftçiye, hayvancıyı ekonomik füze ezdirmenin maliyeti daha büyük krizde olur. Satıp özelleştirdikleri tüm değerlerimiz elimizden kayıp gitti. Bir tek üreticimiz, çiftçimiz, hayvancımız kaldı. Biz onlara sahip çıkmak, arkalarında durmak için elimizden geleni yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Bu vesileyle tüm basın mensubu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”