26 Ağustosta Kocatepe’den başlayan taarruz, 27 Ağustosta, işgal altındaki Afyonkarahisar’ımızın kurtuluşu, 30 Ağustosta Başkomutan Meydan Savaşının kazanılması, “Ben Türk’üm” diyen herkesin onur ve gurur duyacağı olaylardır. Yakın tarihimizde “Zafer Haftası” olarak adlandırılan olay, “Büyük Zafer”dir. Büyük zaferin mimarı ise, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür… İşte bu yüzden Atatürk, bir aşırı geçen süreç içerisinde nasıl unutulmamış, aksine özlenmiş, aranmış ise, sonsuza kadar da unutulmayacaktır.
Afyonkarahisar’ın düşman işgalinden kurtuluşunun, Kocatepe ve Dumlupınar zaferlerinin 100.yıldönümü münasebetiyle, Afyonkarahisar Kültür ve Turizm Derneği’nin Afyonkarahisar ve Yurt genelinde yapacağı kutlama etkinliklerine paralel olarak; geçtiğimiz cumartesi günü Ankara’da ZAFERİN 100.YILI ilk etkinliği gerçekleştirildi. Bu etkinlikle ilgili şehrimizdeki yazılı basın ile birlikte Kanal-3 Televizyonumuz da haberler yayımladılar. Bu nedenle, yerel basınımızın yetkililerine ve Kanal 3 televizyonumuzun yönetmeni Sayın Mehmet Emin Güzbey’e, Afyonkarahisar Kültür ve Turizm Derneği’nin kurucusu ve Onursal Başkanı olarak teşekkür ediyorum.
Düzenlediğimiz etkinlik, toplantıyı yöneten kişi olarak benim kısa bir sunuş konuşmamdan sonra, Yüce Önder Atatürk, Milli Mücadele kahramanları ve aziz şehitlerimizin manevi huzurlarında saygı duruşu ve topluca İstiklal Marşımızın söylenmesiyle başladı. Sonra Derneğimizin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Özerkan önce bir açış konuşması, bilahare “Ağustos Zaferler Ayının anlam ve önemini içeren söylevini yaptı.
Başkan M.Ali Özerkan’ın konuşmasında yer alan şu hususu, altını çizerek, değerli okuyucularımızla paylaşmak isterim:
“…Bizler birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde hareket ettiğimiz sürece dışarıdan gelecek hiçbir tehdit ve tehlikeye boyun eğmeyeceğiz. 18 Mart 1915 Çanakkale ruhunun ve 26 Ağustos Kocatepe ruhunun tekrar canlanması, tekrar şahlanması gerektiğine inanıyoruz. Ve diyoruz ki Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü korusun. Bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın…”
Dernek Yönetim Kurulumuz, üyelerimizle birlikte çok sayıda hemşehrimizi toplantımıza davet etmişti. Ancak, mevcut siyasilerimizden hiç kimse teşrif etmemişti. Fakat bir eski milletvekilimiz, Sn.Müjdat Kayayerli ve eski Belediye Başkanlarımızdan Sn.Hayrettin Barut, düzenlediğimiz her toplantıyı onurlandırdıkları gibi, bu toplantımıza da gelmek lütfunda bulunmuşlardı. Benim kentime hizmet etmiş olan bu iki değerli hemşehrilerimizi de kürsüye davet ederek, duygu ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmalarını sağladım.
Konuşmalardan sonra Halûk Levent’in “Kocatepe’den İzmir’e-İzmir Marşı coşku içerisinde dinlenildi ve seslendirildi…
Şair hemşehrilerimiz Ahmet Bodur, Mürşide Oklu Ayhan ve Songül Dündar, kürsüye gelerek şiirlerini okudular.
Programda iki de Halk Ozanı vardı. Bunlardan ilki, Türk Âşıklık Geleneğini bütün gerekleriyle yerine getiren, bana göre yaşayan ozanların en güçlüsü olan Karslı Âşık Selahattin Dündar (nam-ı diğer Ozan Dündar) idi. Ozan Dündar Goşa sazı eşliğinde birbirinden ilginç ve güzel türküler seslendirdi. Ayrıca Afyonkarahisar ile ilgili doğmaca deyişler de söyledi.
İkinci ozanımız ise, hayatını Belçika’da sürdüren Emirdağlı hemşehrimiz Kâmil Sayın idi. Türkiye’deki kalış süresini toplantımıza katılabilmek için uzatan Kâmil Sayın, biraz rahatsız olduğu için sesinin normal çıkmayacağını beyan ederek, saz çalmaktan imtina etti, ama şiirlerini seslendirdi.
Kâmil Sayın o arada öyle bir bilgi verdi ki, hemen elinde tuttuğu o bilgileri içeren kâğıdı, elinden çekip aldım. O kâğıtta Atatürk’ün soyu-sopu ile Emirdağ arasındaki ilişkiler yazılıydı. Bu bilgileri daha sonra toparlayıp, hazırlayacağım bir yazı ile hemşehrilerime de duyuracağım.
Eski Belediye Başkanı, aynı zamanda Tarihçi olan Hayrettin Barut’un, konuşmasında “Dumlupınar Afyonkarahisar’a bağlanmalıdır” demesini de ben kaydettim!…
Şair Ahmet Bodur’un şu Müjdat Kayayerli tarafından okunan şu şiiri, çok alkış adı:

Bağrında bir kalkandır Hıdırlık Dağı
Her karış toprağın bin şehit yatağı
Zaferlerle süsledin koskoca çağı
Afyonkarahisar sen, Anadolu’sun

Tarihimiz seninle öğünür bence
Bir Kurtuluş Savaşı az mıdır sence
Destanlar yazdırmıştın yaşlıya gence
Afyonkarahisar sen, Anadolu’sun

Atam, Kocatepe’de göründüğü gün
Şafakla başlamıştı bir şanlı düğün
İlk sancağı sen açtın, bununla öğün
Afyonkarahisar sen, Anadolu’sun

Selçuklu’dan bu güne bir izin vardır
Kale’de şahin gibi, bir gözün vardır
Yunan’lıya ders vermiş bir özün vardır
Afyonkarahisar sen, Anadolu’sun

İmaret’te okunan bütün dualar,
Yankılanır Türbe’de sabaha kadar
Köroğlubeli’nde sana selam var
Afyonkarahisar sen, Anadolu’sun

Aşılmaz kalesisin güzel Yurdumun,
Sende doğdu güneşi, zafer yolunun,
Gururum heykelinde iki kolunun,
Afyonkarahisar sen, Anadolu’sun