SP GİK Üyesi Halil İbrahim Akpınar, Şuhut İlçesi’nde düzenlenen programa katıldı. Akpınar, “Asgari ücrete yapılan zam, emekli maaşına yapılan iyileştirme alım gücü olmadıktan sonra düşük kalacaktır” dedi

Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu Üyesi Halil İbrahim Akpınar, “Saadet Sahada” çalışması kapsamında Şuhut İlçesi’nde esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi. Programa; SP İl Başkan Yardımcısı Sefa Taşbaşı, Şuhut İlçe Başkanı Ramazan Kartal ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. SP’liler Şuhut Kaymakamı Harun Reşit Han ve Şuhut Belediye Başkanı Recep Bozkurt’u ziyaret ettikten sonra esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi.
“ÖNEMLİ OLAN ALIM GÜCÜ”
SP GİK Üyesi Halil İbrahim Akpınar, Türkiye genelinde halkın her kesimine ulaşabilmek için çalışma başlattıklarını ifade etti. Akpınar, “Yanlış ekonomi politikalarından dolayı enflasyon sürekli yükselmektedir. Esnaf sattığı malın yenisini yerine koyamamaktadır. Vatandaş bugün aldığı ürünü yarın aynı fiyata alamamaktadır. Asgari ücrete zam da yapılsa, emekli maaşına iyileştirme de yapılsa paranın değeri olmadıktan sonra, alım gücü olmadıktan sonra her ücret düşüktür. Zaman kaybetmeden üretim ekonomisine geçmemiz; faiz, borsa, döviz cenderesinden ülkemizi bir an önce çıkarıp kendi öz kaynaklarımıza sarılmamız gerekiyor. Ülkemizde 12 milyon emekli var. Son düzenlemeyle bu rakama 2 milyon 250 bin kişi daha eklenecek. Uzun yıllar emek vermiş ve prim ödemiş olmalarına rağmen emeklilerimizin aldığı aylıklar bazı durumlarda çok düşük.”
“SP İKTİDARINDA REFAH PAYI UYGULANACAK”
Halil İbrahim Akpınar değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı: “Saadet iktidarında yoksulluk sınırı altında aylık alan emeklimiz kalmayacak şekilde programımızı hazırlıyoruz. Hazırladığımız programla emeklilerimizin maaşlarına her yıl ‘Refah Payı’ adı altında o yılın büyüme oranı kadar ilave zam yapılarak ekonomik büyümeden pay almaları sağlanacak. Böylece alım gücü de korumaya alınmış olacak. Emeklilerimize ne kadar zam yapılırsa yapılsın sağlam temelli ekonomi politikalar oluşturulmadıktan sonra hiçbir kıymeti yok.” >