Merkez Anıtkaya Köyünde bulunan şehitlikte düzenlenen törende konuşan Anıtkaya Köyü Muhtarı İdris Metiner, 101 yıl önce işgal altında olan Anıtkaya’da, düşmanın yaptığı zulümleri büyüklerden her daim dinlediklerini belirtti. Metiner, “Düşmanın canımıza, malımıza, ırzımıza göz diktiği, her dinlediğimde irkildim. Allah bizlere o günleri tekrar yaşatmasın” dedi

Anıtkaya Şehitliğinde düzenlenen törenle şehitlerimiz saygı ve dualarla anıldı. Kurtuluş Savaşı’nı zafere götüren Büyük Taarruz ‘un 101’nci yıl dönümü kutlamaları kapsamında, Afyonkarahisar Merkez Anıtkaya Köyünde Büyük Taarruz’un 28 Ağustos 1922 günkü muharebelerde şehit düşen 12 subay ve 6 erin mezarlarının bulunduğu Anıtkaya Şehitliğinde dün sabah anma töreni düzenlendi. Törene; Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Numan Yöner, Afyonkarahisar Milletvekilleri; İbrahim Yurdunuseven, Hasan Arslan, Mehmet Taytak, Hakan Şeref Olgun, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Tolga Yağan, İl Emniyet Müdürü Mahmut Ay, İl Genel Meclisi Başkanı Burhanettin Çoban, daire müdürleri ile Anıtkaya köyü halkı katıldı.

BEŞİNCİ SÜVARİ KOLORDUSU ŞEHİTLERİ ANILDI

Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’nın tören alanındaki vatandaşları selamlayarak Zafer Bayramlarını kutlamasının ardından saygı duruşu, saygı atışı gerçekleştirilip akabinde İstiklal Marşı okundu. Törende günün anlam ve önemine yönelik konuşmasını İkmal Üsteğmen Necip Fahir Elmas yaptı. İkmal Üsteğmen Necip Fahir Elmas, Kurtuluş Savaşı’nda eşsiz kahramanlıklar gösteren Beşinci Süvari Kolordusunun Anıtkaya bölgesinde cereyan eden muharebelerde verdiği şehitleri anmak için toplanıldığını söyledi. Elmas, “Büyük Taarruz Harekâtı içinde kahraman Beşinci Süvari Kolordusunun başlangıçtaki görevi 26 Ağustos 1922 gecesi Ahır Dağı geçişlerini tutmak, Sincan Ovasına ilerleyerek düşmanın geri bölgeyle irtibatını kesmek, Bal Mahmut Dumlupınar arasındaki demir yolunu tahrip etmek, Döver bölgesindeki Yunan ihtiyatlarıyla Uşak’ta bulunan birliklerine karşı keşif ve emniyet görevi yapmaktı. Beşinci Süvari Kolordusu 26 Ağustos 1922 Cumartesi günü Ahır Dağları’nı aşarak düşman gerisine sarkmıştır. Eskişehir-Afyon demiryolunun tahribini görevini alan Kolordu’nun 2. Süvari Tümeninin gece karanlığından istifade ederek görev yerine intikal etmiştir. İkinci Süvari Tümeninin 13. Süvari Alayı Anıtkaya yoluna geldiğinde yürüyüş halindeki 1’nci Yunan Kolordusuna bağlı bazı birlikler ile Yedek Subay Eğitim Merkezi öğrencilerine baskın şeklinde taarruz etmiştir. Baskın sonucunda neye uğradığını şaşıran Yunanlılar, 100 ölü bırakarak dağıldılar.” dedi.

ŞEHİTLERİMİZİN RUHLARI ŞAD OLSUN

Elmas, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu saldırı sonucunda beş subay olmak üzere 30 esir alınmış ve düşman araçları tahrip edilmiştir. Yunan kuvvetlerine yardım etmek için Yenice’de bulunan 9’ncu Yunan Tümeni kuvvetli bir topçu desteğini arkasına alarak 13. Süvari Alayına karşı taarruza başlamıştır. Bu bölgede yapılan şiddetli muharebeler neticesinde 13. Süvari Alayı Yunan kuvvetlerine ağır kayıplar verdirmiştir. 13. Süvari alayından, 17 subay ve 176 er şehit olmuştur. İki subay ve 32 er yaralanmıştır. Şehitler arasında 13. Süvari Alay Komutanı Binbaşı Galip de vardır. 13. Süvari Alayı bu taarruz sonucunda Yunan birliklerine zaman kaybettirmiştir. Büyük Taarruz’a katılacak Türk birliklerine ise zaman kazandırmıştır. Törenin gerçekleştiği bu anıt Türk milletini sonsuza kadar yaşatma görevi verilen kahraman şehitlerimizin anısına dikilmiştir. Anıta baktığınızda vatan yolunda şehit olanların teslimiyetindeki mutluluğu yüreğinizde hissederek kendinizi Kurtuluş Savaşı destanının içinde bulacaksınız. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşımızı eşsiz bir zaferle sonuçlandıran Kocatepe’den bir sel gibi Akdeniz’e akıp giden, bu zaferin sahibi olan 5. Süvari Kolordusunun mensuplarıyla bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyoruz. Ruhları şad olsun.”

ECDAT ESARET ALTINDA YAŞAMAMA MESAJINI 101 YIL ÖNCE VERDİ

Anıtkaya Köy Muhtarı İdris Metiner, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Metiner, şunları ifade etti: “Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu aziz vatanın kurtuluşunun Büyük Taarruz’un 101. yılını idrak etmiş bulunuyoruz. Bundan 101 yıl önce ecdadımız var olma mücadelesine girmiş ‘Ya İstiklal ya ölüm.’ parolasıyla esaret altında yaşamamaya en net mesajı vermişlerdir. İşte bu mesajın verildiği topraklardan bir taneside üzerinde bulunduğumuz aziz Anıtkaya toprakları olmuştur. Bu topraklarda 13. Alayın Kumandanı Şumnunulu Binbaşı Galip Bey şehit olmuştur. Bu topraklarda 13. Alaydan Yüzbaşı Hasan Hüsnü Efendi şehit olmuştur. Bu topraklarda 20. Alaydan Batumlu Ahmet Nidai Efendi, şehit olmuştur. Bu topraklarda 12 subay ve 6 er şehit olmuştur. Ruhları şad olsun. Allah onlardan razı olsun. Böylesine şehit kanlarıyla sulanmış bir yerleşim yerinin hizmetkârı olmaktan büyük onur duyuyorum.”

ŞEHİTLERİN RUHLARINA İTHAFEN DUALAR EDİLDİ

“Büyük Taarruz’un 101. yılındayız. Bu topraklar bundan 101 yıl önce işgal altındaydı. Üzerinde bulunduğumuz bu Anıtkaya hudutlarında dahi düşmanın yaptığı zulümleri büyüklerimizden her daim dinledik.” diyen Metiner, şunları kaydetti: “Düşmanın canımıza, malımıza, ırzımıza göz diktiği, her dinlediğimde irkildim. Allah bizlere o günleri tekrar yaşatmasın. 26 Ağustos’ta Kocatepe’den başlayan Büyük Taarruz sayesinde bugün biz bu aziz beldede bu şanlı bayrağın altında kadınıyla, erkeğiyle genciyle,  yaşlısıyla toplanıp hür bir şekilde bayrağımızı kutlayabiliyorsak bunu o gün, bu topraklara kanlarıyla bağımsız mührünü vuran şehitlerimize borçluyuz. Sözlerimi noktalarken başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere bu topraklar uğruna şehit düşen tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyorum.” Askeri bando takımı eşliğinde kara, deniz ve hava askeri birlikler ile atlı birliklerin katılımı ile tören geçişi yapıldı. Anıtkaya’da gerçekleştirilen tören Vali Kübra Güran Yiğitbaşı ve beraberindekiler tarafından şehitliğin gezilmesi Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunulup dua edilmesiyle tamamlandı.