“Afyon’un tarihi 8 bin yıl öncesine dayanıyor”

“Afyon’un tarihi 8 bin yıl öncesine dayanıyor”

Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Müze Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarda Afyonkarahisar’da 360 adet Tümülüs bulunduğunu belirterek, “Afyonkarahisar’ın bilinen tarihi 5 bin yıl iken, şuanda 8 bin yıl olduğu bilgisine ulaştık” dedi

Kültürün ve Sanatın Kardeşliği 5. Müze-Şiir-Müzik Projesi Afyonkarahisar Programı Müze ve Kültür” konulu konferans dün sabah Afyonkarahisar Müzesi’nde gerçekleştirildi.

PANELDE ÜÇ KONUŞMACI BİLGİLER VERDİ

USİD – Uluslararası Sanat ve İlim Derneği ve İLESAM Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği tarafından hazırlanıp,  Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen “Kültürün ve Sanatın Kardeşliği 5. Müze Şiir ve Müzik Projesi Müze ve Kültür” konulu panel USID ve İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız modoretörlüğünde yapıldı. Panelde;  İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Müze Müdürü Mehmet Garipcin ve AKÜ Dr. Öğretim Görevlisi Ümit Emrah Kurt konuştular.

İKİNCİ PROGRAM AFYON’DA YAPILDI

Kültürün ve Sanatın Kardeşliği 5. Müze-Şiir-Müzik Projesinin, Milli Kültür Şurasında alınan karar gereği müzeleri ön plana çıkartarak tanıtmak Kültürün ve Sanatın Kardeşliğini şiir ve müzik ile göstermek amacıyla USID – Uluslararası Sanat ve İlim Derneği tarafından hazırlandığı bildirildi. Proje önce Ağrı-İshakpaşa Sarayı, Çanakkale Turuva Müzesi, Gaziantep Zeugma Müzesinde, Hatay’da, Ordu’da, Mardin’de, Van’da, Denizli’de, Mersin, Antalya Alanya, Sivas, Bursa, Diyarbakır, Şanlıurfa, Ankara’da, Bayburt, Sinop, Elazığ, Çorum ve Yozgat’ta gerçekleştirildi. Bu projenin bu seneki ilk programı Batman Hasankeyf Müzesinde yapılırken ikinci program Afyonkarahisar’da yapıldı. Afyonkarahisar’ın ardından programlar Tokat, Amasya ve Samsun’da devam edecek.

“AFYONKARAHİSAR’DA 360 ADET TÜMÜLÜS BULUNDU”

Konferansın ilk konuşmasını İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır yaptı. Afyonkarahisar Müzesinin kentin incisi olduğunu dile getiren Tanır, “Müzeler şehirlerin sembolleridir. Bir şehirde bir müze varsa orada bir medeniyet vardır. İlimizde tarihi aydınlatmak adına önemli çalışmalar yapıldı. Amorium Antik Kentinde bir kazı çalışması yürütülüyor. Bu kazı Prof. Dr. R. Martin Harrison tarafından 1987 yılında başlamış ve 2013 yılında Anadolu Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümümden Doç. Dr. Zeliha Demirel Gökalp tarafından yürütülmektedir. Buraya Roma’nın böbrekleri veya garnizonu diyebiliriz. Yine Dinar’da Apameia Antin Kentinde kazı yürütülüyor. Bolvadin’de ise Üçhöyük kazılarımız Müze Müdürlüğü tarafından devam ediyor. Bunun yanında kurtarma kazılarımız oldu. Frigya bölgesinde Maltaşı Anıtımız turizme kazandırıldı. Yine yüzey araştırmalarımız devam ediyor. Paleotik dönem ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Kazılar bizlere insanlık tarihi ile ilgili fikir veriyor. Biz inanıyoruz ki, insanlık tarihi Hz. Âdem’den başlayıp günümüze kadar gelen tüm medeniyetleri içine alıyor. İnsanlık tarihinde yapılan her kazıda o toplumun sosyolojik yapısı, siyasi yönetim şekli, ekonomisi, sosyal hayatın içerisinde aile yapısı hepsi var. Dolayısıyla bu kazılar bizim tarihi aydınlatmada son derece önemli rol oynuyor. Müze Müdürlüğümüz uzman ekiplerimiz, profesörlerimiz, Doçentlerimiz ve öğretim üyelerimiz ile yaptığımız çalışmalarla, Afyonkarahisar’da 360 adet Tümülüs bulundu. Afyonkarahisar’ın bilinen tarihi 5 bin yıl iken, şuanda 8 bin yıl olduğu bilgisine ulaştık. Türkiye’de kazı çalışmalarının yüzde 80’i yabancı kazı uzmanları tarafından yapılıyordu. Şuanda yüzde 20’si yabancı yüzde 80’i yerli uzmanlar tarafından yapıyor.  Burada medeniyet kurgusuna dikkat çekmek istiyorum. Arkeolojiyi yorumlarken, bizim kendi içerisinde bulunmuş olduğumuz yan dalları ile sanatla, edebiyatla, sanat tarihi, sosyoloji ile buluşturarak bağ kurmak gerekiyor. Arkaolojik araştırma yaparken böyle bir bakış açısı yakalamamız gerekiyor. Biz kendi medeniyet geçmişimize baktığımızda dünyada medeniyetin en üst zirvesini yakalamışız. Arkeolojiye, sanata ve tarihe bakarken; Türk İslam Arkeolojisine de bakılması gerektiğine inanıyorum.” dedi.

“AFYONKARAHİSAR MÜZESİNDE 3580 ESER SERGİLENMEKTE”

Müze Müdürü Mehmet Garipcin ise, müze hakkında bilgi vererek, müzede yer alan Tatarlı Tümülüsü (Ahşap Mezar Odası) ve Kibele Heykeli hakkında sunum yaptı. Afyonkarahisar’da müzenin kurum olarak 1930’larda şekillendiğini belirtten Garipçin, “Müze 1933 yılında memurluk haline geliyor. O dönemde çevre illerin hiç bitinde böyle bir oluşum yok. Dolayısıyla çevre illerden de eser toplanıyor. Afyonkarahisar’da müze bölge müzesi olarak kuruluyor. İlk Müze binası bugünkü Gedik Ahmet Paşa Külliyesi içerisinde yer alan Taş Medrese sonrasında, Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunan bir binaya taşınıyor. 2023 tarihinden itibaren de şu anki binada hizmet verilmekte. Mevcut müze binamız 5 katlı, bodrum ve zemin katta Arkeoloji salonları, bir ve ikinci katta Etnografya salonları, son katta ise Milli Mücadele ile ilgili alanımız yer alıyor.  Müzede, 3580 eser sergilenmekte. Şuan hizmet verdiğimiz müzemize ilk günden bugüne yaklaşık 40 bin ziyaretçi ağırladık.” diye konuştu.

“AFYON KÜLTÜR VARLIKLARI AÇISINDAN ÇOK ZENGİN BİR ŞEHİR”

Konferansın son konuşmasını yapan AKÜ Dr. Öğretim Görevlisi Ümit Emrah Kurt, tarih bilincinin gelecek bilinci olduğunu dile getirdi. Kurt, şöyle konuştu: “Kültür varlıklarımıza sahip çıkmak bu anlamda oldukça önemli. Anadolu yaşadığımız coğrafya kültür varlıkları açısından oldukça zengin ve bu zenginliğin kıymetini maalesef bilmiyoruz. Kültür varlığında ilk faktör olarak insanı düşünmeliyiz. İnsanla beraber kültür varlıkları var. Anadolu insanın uzun yıllardır yaşadığı bir coğrafya ve buna bağlı olarak da kültür varlıkları açısından oldukça zengin. Anadolu tarihine baktığımızda dünya tarihi, insanlık tarihi açısından çok önemli merkezlerin burada bulunduğunu görüyoruz. Bu coğrafyanın hangi noktasına giderseniz gidin bir Kültür Varlığı ile karşılaşıyorsunuz ki, Afyon’da kültür varlıkları açısından kendisine düşen payı almış. Afyonkarahisar’da 295 höyük yerleşim yeri tespit edildi. Bu yerleşim yerlerinin çoğu günümüzden çok daha önceki dönemlerde yaşamış insanların varlığını gösteriyor. Bu Höyüklerden bir tanesinde müzemiz tarafından bir kurtarma kazısı gerçekleştirildi. Bu kazı sonrası Susuz civarında Eyüpoğlu Höyük’te kalkolitik çağa ait izler tespit edildi. Şuanda Afyonkarahisar’da en eski geçmiş, insan varlığına dair izler günümüzde yaklaşık 6 bin yıl öncesine tarihlenen bir yaşantı var. Tarihi dönemlerde de yine Afyonkarahisar önemli yerleşimlerin bulunduğu bir coğrafya. Afyonkarahisar Kalesi’nin Hititlere ait olduğu düşünülüyor. Afyonkarahisar kalesinin Hititler ile bir bağı var. Yine Friglere ait önemli eserler yer alıyor Afyonkarahisar’da. Afyonkarahisar Ulu Camii Unesco Kültür Miras listesine alındı. Bununla beraber Kültür Miras listesine bir Kültür Varlığımız yer alıyor.” Panel programı İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır’ın katılımcılara sertifika vermesiyle sona erdi. Dün öğleden sonra ise Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Hattat Ahmet Karahisari Kültür ve Sanat Merkezi’nde “Şiir Dinletisi, Türk Sanat Müziği ve Halk Müziği” konseri verildi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM